Yurt Dışından Model Görüp Uygulamak !!
- Turgay Boztaş
- 9 Eki 2017
- 3 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 20 Şub 2024

Perakendenin olmazsa olmazı çağa ayak uydurmak ve yeniliklere açık olmaktır.
Yeniliklerin hâkim olduğu perakende sektöründe bazı kararlar alınırken anlık değil, birçok etken masaya yatırılarak analiz edilir; çıkan sonuçlara göre kararlar alınır.
Anlık kararların şirketlere çok büyük masrafları olabilir ve genelde yurt dışı ziyaretlerinde görülen güzel fikirlerden ortaya çıkar. Sektörünüzden firmaları gezerek, kullandıkları uygulamaları almak fayda getirebilir. Ancak bazen getirilen yenilikler sizin kimliğinize hemen uymayabilir. Bu durumlarda da kayıplar yaşamanız an meselesidir.
Eğer sıfırdan bir şirket kuruyorsanız ve beğendiğiniz bir uygulama var ise bunu uygulamak daha kolaydır ve daha az masraflıdır. Bununla birlikte yıllara dayalı bir sisteme sahip köklü bir kuruluşsanız yapacağınız yeniliklerin öncelikle size uyup uymadığını çok iyi analiz etmelisiniz.
Yeni sitemdeki amaç nedir?
Bu amaç için yapılan masrafların geri dönüşümü ne kadar sürede olacaktır?
Müşteri portföyünüz buna uygun mu?
Çalışan yapınız buna uygun mu?
Çalışanlarınızın değişeme ayak uydurmaları ne kadar zaman alır?
Alt yapınız uygun mu?
Alt yapı değişimi için ne kadar bütçe gerekir?
Yeni versiyonun eskiye göre ekstra ne kadar m² fiyatı olacak?
Eski mağazaları yenileme giderleri ne kadar tutacak?
Ayakkabı mağazaları olan büyük bir firma ile yıllar önce yaptığımız toplantıda üst düzey bir yönetici büyük heyecanla yurt dışında gezerken Deichmann mağazasına girdiğini (o zamanlar Deichmann, Türkiye’de daha bilinmiyor);
2.000 m² mağazada 4 personelin çalıştığını,
Tüm ürünlerin reyonda olduğunu,
Müşterinin ürünü kendisinin bulduğunu,
Personelin sadece reyona ürün takviyesi yaptığını,
Neden bizde böyle bir sistem olmadığını,
Hemen bunun için çalışmalar yapılması gerektiğini,
En az personel ile en çok kişiye hizmet etmemiz gerektiğini söyledi.
Şimdi düşünüyorum da bunu personel maliyeti için mi yoksa kuracağı sistemin güzelliği sayesinde personele ihtiyaç duymadan satış yapılabileceği için mi söyledi hala çözemedim. Ama o güne baktığımızda az personel çalıştırmak için olduğunu söyleyebilirim.
Büyük bir enerjiyle tüm hazırlıklar yapıldı, departmanlar mevcut sistemi değiştirerek yeni sistemi kurdular ve ilk mağaza açıldı.
Deichmann 2000 m² de 4 personel çalıştırırken, biz 450 m² de 18 personel çalıştırarak sistemi çok iyi kurmuştuk!
Bir yerde yanlış vardı ama nerede yanlış yapıyoruz diye hiç düşünülmedi, biz sadece istenileni yaptık.
Müşteri portföyü henüz self servise hazır değildi. Etrafında reyon düzelten personelin gelip hizmet etmemesi müşteride olumsuz etki yaratmıştı.
Ürünlerin neye göre dizileceği tam olarak belirlenmemişti. Markalar ayrı ayrı mı yoksa grup bazında mı dizilecekti.
Tüm ürünler reyon raflarında kutulu olarak olduğundan depolar minimum m²de yapıldı. Gelen sevkiyatlar mağazada açılarak kötü bir görüntü oluşturdu.
Satılan ürünlerin yerine sevkiyatlar numara bazlı değil koli bazlı yapıldığından satmayan numaralar reyonda yığılma oluşturdu.
Ufak m² mağazalar yetiyorken şimdi minimum 900 m² yerler açılmaya başlandı. Kira giderleri arttı.
Her modelin teker teker konulduğu duvar vitrinleri yerine daha büyük m²lerin içi komple mobilyalarla donatıldı, m² maliyeti arttı.
Büyük m²li mağaza bulmak zor olduğundan mağaza sayısı daha yavaş arttı.
6 personel rahat servis verirken şimdi büyük mağazalarda 15-20 kişi çalıştırıldı. Personel maliyeti arttı.
Tüm mağazaların aynı konsept olması gerektiğinden zamanla eski mağazalarında bu formata geçmesi ekstra maliyet kattı.
Personel maliyeti az olsun diye uygulanan bu sistem ciro bakımından büyük artış sağlamış ama yapılan masraflar bakımından kar/zarar dengeleri değişmişti. Müşteri portföyü oturmuş, yıllara dayalı firmalarda böyle köklü değişimler yapılmadan önce çok detaylı analizler yapmalı. Çıkacak sonuçlara göre uygulamaya geçilmeli veya askıya alınmalıdır.
Hemen moraliniz bozulmasın bahsettiğim firma bugün en büyüklerden. Alt yapısı, sabrı, çok iyi bir ekibi ve sağlam bütçesi ile tüm zorlukların üzerinden gelerek şimdi birçok firmaya örnek oluyor. Bu yolda çektiği sıkıntılar şimdi yeni firmalara yol gösteriyor.
Türkiye'deki en büyük sorunlardan biri beğenilen bir şeyin, tüm yönleri araştırılmadan, altyapısına bakmadan hemen uygulamaya konulmasıdır. Her sektör yeniliklere açık olmalı, yenilikler daima enerji katar; unutulmaması gereken, neyi ne için yaptığınızı çok iyi bilmenizdir. Sıfırdan kurulan şirketler için bu risk daha azdır; rakip firmalar model alınabilir, uyguladıkları sistem kopyalanabilir, bu çoğu zaman yüksek faydalar sağlayabilir.
Bir sistem kuracağınız zaman tüm etkenleri masaya yatırmanız ve hepsi için pozitif sonuçlar almanız gerekir. Unutulmaması gereken en önemli nokta perakendede yapacağınız bir hareketin yeni müşteriler kazandıracağı kadar kaybetme riski de taşıdığıdır.
Turgay Boztaş

Yorumlar