Astlarınızdan Gelen Eleştiriye Açık mısınız?
- Turgay Boztaş
- 11 Eki 2017
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 20 Şub 2024

Eleştiri üstlerimizden geldiğinde hemen savunmaya geçer, astlarımızdan geldiğinde egomuz tavan yaparak kızarız. Gerek iş hayatında gerekse özel hayatımızda bizleri daha iyi yerlere getirecek ögelerden birisi eleştiriler ve bu eleştirilere açık olup olmayışımızdır.
Astlarımızdan gelen eleştiriye açık olduğumuz durumlarda; ekibimizle iletişimimiz daha kuvvetli olur, egolarımızdan sıyrılır ve iyi bir liderlik yolunda ilerleriz.
Tabi eleştirilerin seviyesinin belirli bir çizgide olması koşuluyla…
Peki;
Siz açık mısınız eleştiriye,
Cesaretin var mı bu oyunu oynamaya,
Hazır mısın gerçekleri ilk ağızdan duymaya?
Bu oyun için bazı şeyler gerekir:
Sağlam bir yüreğin olmalı,
Eleştiriye açık olmalı,
Ders çıkarabilmeli ve
Kin gütmemelisin.
Tabi her şeyin başında
Karşı tarafa tam güven vermelisin, yoksa oyunu oyuncusuz oynarsın.
Bu oyunun sonunda iki şey olacak:
İlki ne kadar güvenilir olduğunuz,
İkincisi karşıdan nasıl göründüğünüz ortaya çıkacak.
Her türlü kazanan siz olacaksınız.
Çalışanlarınıza sizin hakkınızda 3 olumsuz yönünüzü yazmasını ve hiçbir şekilde yazdıklarının hesabının sorulmayacağını belirtin.
Duyar gibiyim “Amannn, kim yazar bunları!” diye, eğer güven verirseniz yazarlar.
Bazıları sizin için “Mükemmelsiniz, ne eksiği!” diyecek; bu sizi şımartmasın her türlü üç eksik yazmalarını, zorunlu olduğunu söyleyin.
Ben yaptım ve kendime dair çok güzel şeyler öğrendim.
Öyle cevaplar duydum ki o an inanamadım.
Çünkü bana göre ben kusursuzdum.
Bir mağaza müdürüm benim ön yargılı olduğumu yazmıştı. Cevapları kimse ile konuşmadan bir hafta bekledim, mağazaya ziyaretim sırasında;
- “Yorumlarının bana yol göstermesi için ön yargılı olduğum konuyu biraz açıklayabilir misin?” dediğimde:
- “İlk başlarda mağazamıza ziyaretlerinizde vitrinlerim tozluydu ve uyarılar aldım. Ama sonrasında çok düzeltmeme rağmen siz hep vitrinleri detaya kadar inceleyip hala mağazamızın temizlik konusunda düzelmediğini belirtiniz. Mağazamıza gelirken hep ön yargı ile geldiğinizi düşünüyoruz.” dedi.
Hani ölüm anında tüm hayatınız gözünüzün önüne gelirmiş ya bende de ona benzer bir şey oldu. Ekip arkadaşım konuşmasını bitirince tüm ziyaretlerim aklıma geldi.
Evet, haklıydı. Her ziyaretimde ilk kontrolüm vitrinlerdi, toz bulmak için uğraşıyordum. Aslında vitrinleri artık güzelleşmiş, temizlik açısından diğer mağazalar ile aynı seviyedeydi ama ön yargımdan dolayı düzelmezler diye düşünerek, en ufak tozda “Hala düzeltemediniz.” diyordum.
Eksiğimi görmemin verdiği keyfi ve mahcubiyetini anlatamam…
Acaba diğer mağazalarda da böyle itici davranışlarım var mı diye düşündüm? Tabi burada diğer eksiklerimi yazacak halim yok. :)
Bu yaptığım çalışma sonunda, beni eleştirmelerine rağmen, olumsuz tepki vermeyerek onların saygısını kazanmış ve iletişimim kuvvetlenmişti.
Astlarınız tarafından size yapılan her geri bildirimi düzelteceksiniz diye bir şey yok, siz bazı şeyleri otorite kurmak için bilerek yapıyor olabilirsiniz.
Çoğunluğun verdiği cevaplara göre birçok konuda nasıl göründüğünüzü fark edebilirsiniz:
Ön yargılı davranıp davranmadığınız
Her çalışana eşit mesafede olup olmadığınız
Yapılan hatalara sert tepki verip vermediğiniz
Başarıları ödüllendirip ödüllendirmediğiniz
Verdiğiniz sözleri tutup tutmadığınız
Çalışanlarınızın sorunlarını dinleyip dinlemediğiniz gibi…
İyi bir liderlik yolunda öncelikle çalışanlarınızın sizi nasıl gördüğünü iyi bilmelisiniz.
Turgay Boztaş
Comments