Bana kim olduğunu anlatma, sosyal ağların anlatır zaten ….

Sosyal ağ denilince nedense insanların aklına hep arkadaş bulma siteleri gelir.

Sosyal ağlar günümüzün vazgeçilmezi oldu; bunları kullanmak değil, kullanmamak normal dışı sayılıyor. Yaşınız kaç olursa olsun mutlaka sistem sizi kullanmaya itiyor.

Facebook, Instagram, X (Twitter), Snapchat, Linkedin vb. birçok sosyal ağları amacında veya dışında kullanan milyonlarca insan var. Bu platformlardaki bağlantılarınızın bir kısmı sosyal çevrenizden veya iş çevrenizden kişiler.

Sosyal ağlarda:

• Facebook üzerinden arkadaşlarımızı buluyor,

• Instagram ile soysal hayatımızı fotoğraflıyor,

• X (Twitter) ile haberlere ulaşıyor,

• Linkedin bağlantılarımız ile iş çevremizi genişletiyor,

• Snapchat ile eğleniyoruz.

Yaşımıza, bulunduğumuz konuma, etik değerlerimize göre bazılarını kullanıyor bazılarını kullanmıyoruz.

Yapmamız gereken kullananları eleştirmemek, yargılamamak ve saygı göstermek.

Tabi iş hayatınızda basamakları tırmanıyorsanız, dikkat etmeniz gerekenler de var.

Sosyal ağları kullanmak ve kullananları takip etmek…

Şu an dünyada milyonlarca insan mutluluğunu, ayrılık acısını, kinini, öfkesini, patrona olan sevgisini, siyasi görüşünü, eğlence tarzını sosyal ağlarda gösteriyor. Siz ne derseniz deyin özel çaba sarf etmediğiniz sürece sosyal ağlar sizin ruh halinizi ve kişiliğinizi büyük oranda yansıtıyor.

• Sevgilisi ile sorun yaşayanlar, WhatsApp durum yazısını değiştiriyor.

• Sevgilisi tarafından terk edilenler, boy boy fotoğraflarını koyup, bak bu kişiyi kaybettin, ben daha ölmedim demek istiyor.

• Yöneticisi ile sorun yaşayanlar, kişisel gelişim ve liderlik nasıl olmalı yazıları paylaşıyor (Çoğunuz yaptınız değil mi?).

- Sakin bir denizde, herkes kaptan kesilir.

- Birlikte çalıştığın insanlara iyi hisler besleyemezsen, hiçbir zaman başarılı bir lider olamazsın.

• Çok çalıştığını göstermek isteyenler iş yerinden veya seyahatlerinden bol bol paylaşım yapıyor.

• Kişiler ne yediğini değil nerede yediğini göstermek istiyor.

• Siyasete girmiyorum, onu zaten herkes yapıyor.

aslında ruhumuz bu mecralarda kendini yansıtıyor.

Snapchat ve Instagram’ da yaşı 17-35 arasında değişen kedi kızları çok görüyoruz, görünce de “Hiç yakışıyor mu?” diyoruz değil mi?

Aslında yakışmayan bizim onları anlamamamız. Yeni nesil bu ve benzeri iletişim yollarını çok seviyor, “bu bir akım, ayak uyduran bizdendir” diyorlar.

Size ilginç bir şey söyleyeyim sevin ya da sevmeyin ama bir ekip yönetiyorsanız mutlaka sosyal ağa sahip olmalısınız.

Paylaşım yapmanıza gerek yok sadece dolaşım yapın yeter…

Sizlere tüm kişisel gelişim kitaplarında çalışanlarınızı tanıyın deniliyor. Eskiden bir kişiyi tanımak için gözlerine bakarak konuşmak, aynı havayı solumak gerekiyordu. Ya çalışanınız Erzurum’daysa nasıl göz göze konuşacak, nasıl tanıyacaksınız? 

Şimdi ise insanların kendini gizleyemediği sosyal ağ paylaşımları var, onları takip edin inanın göz göze konuşmaktan daha çok şey öğreneceksiniz.

İzin gününde çalışanınızın paylaşımlarına bakarak neleri sevdiğini görebilirsiniz; doğa yürüyüşü mü yapıyor, sosyal çevresiyle mi geziyor, evde kitap okuyarak mı dinleniyor bir fikriniz oluşabilir.

Eskiden arkadaşlarımızın doğum günlerini defterlere yazardık, şimdi Facebook sağ olsun bize gününde hatırlatıyor. Doğum gününüzü kutlayan bir yöneticinizin olması ne güzel olur değil mi?

Hastalık, ölüm gibi haberler hemen paylaşıldığından, çalışanlarınıza bu durumlarda bir mesaj çok iyi olmaz mı?

Soramadığınız birçok sorunun cevabını sosyal ağlarda bulabilir, ekibinizi tanıyarak onlarla daha iyi iletişimler kurabilirsiniz.

Gelelim sizin sosyal ağları kullanmanıza…

Yöneticiyseniz, sosyal ağları kullanırken sizin de takip edildiğinizi unutmamanız gerekiyor, buna göre birkaç önlem almalısınız:

• Hesabınız gizli olsun, herkesin sizi takip etmesine izin vermeyin

• Şirket politikalarınızı sosyal ağlarda eleştirmeyin

• Şirketinizin adına paylaşımlarda bulunmayın

• İzin almadan beraber çektiğiniz fotoğrafları paylaşmayın

• Örnek kişi olduğunuzdan alkol, sigara vb. paylaşımlarda bulunmayın

• Siyasi görüşünüzü paylaşmayın. Zira sizi seven kadar sevmeyende var unutmayın

• İş saati sırasında paylaşımda bulunmamaya çalışın. İş ile ilgili paylaşımlarınızı bile mesai dışında yapmaya özen gösterin

• Belli başlı çalışanlarınızla paylaşımlarda bulunarak, çalışanlarınız arasında ayrım yapıyor imajı yaratmayın

• Çalışanlarınızın beğendiğiniz paylaşımlarına çok fazla yorum atarak sosyal ortamlarında da var olduğunuzu gözlerine sokmayın

• Paylaşımlarınıza yapılan her yoruma cevap vermeyerek, gereksiz yakınlık duygularına kimsenin kapılmasına yol açmayın

• Rakip firmalara dair paylaşımlarda bulunmayın

• Ek olarak iki hesabınız olsun: özel hayatınız ve iş hayatınız. Özel hayatınıza iş hayatınızdan kimseyi eklemeyin

Bunlar yapmanız gereken birkaç adım sadece.

Eğer çalışanlarınızı tanımak, anlamak istiyorsanız sosyal ağlarını takip etmelisiniz. Unutmamanız gereken ise sizin de yöneticileriniz tarafından takip ediliyor olacağınız...

Turgay Boztaş