top of page

Dost değil Arkadaş edinin !!

  • Yazarın fotoğrafı: Turgay Boztaş
    Turgay Boztaş
  • 4 Oca 2018
  • 2 dakikada okunur

Bilimkurgu serisi olan X-Men filmi, insanlardan farklı görünen ve farklı güçleri olan Mutangların hikayesini anlatıyor.

3. Seride bu Mutangların normal insan olması için bir aşı geliştiriliyor, bu aşıyı olan mutang, tüm özelliklerini kaybedip normal insan oluyor, dışlanmadan yaşamını sürdürüyor.

Ana karakterlerden olan Rogue dokunduğu kişinin tüm enerjisini emerek kişinin özelliklerini alıyor tabi o kişinin canını da alıyor. Bu özelliği yüzünden sevilmeyen, sevgili edinemeyen Rague, tek çare olarak bu özel aşıyı olmak için evden ayrılırken Logon kapıda onu görür ve nereye gittiğini sorar, aşıyı olmaya gittiğini söylediğinde Logan “tamam” der.

Buna şaşıran Rague “senin bana dur demen lazım değil mi, yanlış yaptığımı söylemen gerekmiyor mu? bana engel olman gerekmiyor mu?” Dediğinde

Logon” ben senin sahibin değilim senin arkadaşınım ve sen ne yaparsan yap arkadaşın olarak yanında olmam gerekiyor “ der

Bizim etrafımızı ise arkadaşlarımızdan çok bizim adımıza düşünen, karar veren ve de yargılayan dostlarımız, abilerimiz, ablalarımız, büyüklerimiz çevirmiş durumda.

Eşinizle kavga edersiniz bir anda herkes ilişki uzmanı kesilir size nasihat verir, “sabırlı ol alttan al der” ama bir gün önce evi terk eden o değilmiş gibi ya da daha geçen gün eşini eleştiren o değilmiş gibi

Patronunuzla kavga edersiniz hemen ortaya çıkar iş danışmanları, “alttan al” yada “vur masaya yumruğunu” der sana sanki daha geçen gün patronunun onu ezdiği için söylenen o değilmiş gibi

Ders notlarınız zayıf olunca “ aklını derse vermiyorsun ki hep haylazlık peşindesin" diyen rehber hocası görünümlü dostlarımız sanki kendisi Harvard mezunu olmuş kişilermiş gibi

Büyüklerinize danışmayın dost edinmeyin demiyorum kimseye. Dostunuz bol olsun ama

· dertleşeceğiniz

· size akıl vermeyen

· eksiklerinizi düzeltmeye çalışmayan

· yargılamayan

· hatalarınızla sizi kabullenip size eşlik eden arkadaşlarınız olsun.

“Yöneticinin El Kitabı” nda ünlü bir danışmanın anekdotun da aynen şöyle diyor. “ çoğu 55 yaşının üzerinde üst düzey yöneticilere danışmanlık yapıyorum. Hepsinin masasında ailesin fotoğrafları ve mutlaka köpeklerinin fotoğraflarının olduğunu gördüm. Ailelerinin fotoğrafını sevdiklerini görmek için koyuyorlardı, peki köpeklerinin kini neden koyuyorlar diye araştırdığımda. Sadece onlara tüm dertlerini anlattıklarını öğrenmiştim. Tüm dertlerini köpeklerine anlatıyorlar, onlarla konuşuyorlar sırlarını paylaşıyorlardı. Çünkü onlar eleştirmiyor, yargılamıyor ve sır tutuyorlardı”

Hayatımızda kendi kararlarımıza göre yaşıyorsak bunları rahatça anlatacağımız arkadaşlarımız olmalı,

Hep güçlü olmaya çalıştık

Dik durmaya çalıştık

Yıkılmaz göründük

Hatasız görünmeye çalıştık,

bunları yaparken de galiba insan olduğumuzu bir kenarı bıraktık.

Kimse bizden hatasız olmamızı beklemiyor aslında biz kendi duvarlarımızı istemeden böyle ördük

Arkadaşlarımız olmalı artık, en önemli kararlarımızda danıştığımız değil yanımızda olan, eksiklerimizden rahatça bahsedeceğimiz kişiler bulmalıyız artık.

Ya masanıza can dostunuz çomarın fotoğrafını koyarsınız ya da en sevdiğiniz arkadaşınızın karar sizin

Turgay Boztaş

Yorumlar


bottom of page