top of page

her şey ilk kazmayı vurmakla başladı...

  • Yazarın fotoğrafı: Turgay Boztaş
    Turgay Boztaş
  • 24 Mar 2019
  • 2 dakikada okunur

Toprakta mis gibi yağmurun kokusu ve sesi vardı.

Yağmur çatıyı döverken bahçedeki kocaman ağacın yaprakları, rüzgârın sayesinde bir sesi örtmek istercesine bir birine vuruyordu.

Yağmur, çatı ve ağacın yaprakları kadının sesini bastıramıyordu.

Kadın sevincinden mi yoksa acısından mı bağırıyor bilinmiyordu. Çünkü bu çocuk için çok dualar etmiş, hocalara gitmiş, ulu çınarlara çaput bağlamıştı. Kolay değildi 10 senedir bugünü bekliyordu.

Baba elinde sigara kapının önünde heyecanla beklerken, bahçedeki kocaman ağaca bakarak " bebeğinin göbek bağını bu ağacın köklerine gömeceğim, ağaçla beraber bebeğimin de büyümesini izleyeceğim, bu ağaç gibi o da kocaman olacak inşallah " dedi

Zaman hızlı akmasa da nihayet bebek ağlaması duyuldu ve bir erkek çocuğu dünyaya geldi. Anne baba mutluydu. İlk sabah baba elimde bir paket ağacın altına koştu ve yere ilk kazmayı vurdu. Biraz kazıdıktan sonra bebeğin göbek bağını çukura koyup dualarla gömdü.

Aslında ilk felaket o an başlayacaktı ama kimse anlayamadı. O ilk kazmaydı bu duruma getiren.

Anne her sabah terasta bebeğini uyuturken ağaca bakıyor. "Bu ulu ağaç gibi ulu bir insan olsun oğlum" diyordu.

Günler geçti, baba, beşik ihtiyacı duyulduğuna elinde keser ağacın dallarından bir kaçını kesti. Oğluna en doğal beşiği yaptı. Yatağın hemen ucunda annesinin yanında güvende uyuyacaktı bebek

Bebek, çocuk oldu ağacın etrafında oyunlar oynuyordu salıncağa biniyordu. Babası yanına geldi baltayla kış için ağacın dallarından biraz kesti.

Çocuk sordu “neden”

Baba her şey senin için oğlum sen üşüme diye dedi.

Ve çocuk ağacın kendine gök tanrısı tarafından bahşedilen bir hediye olduğunu anladı. Her kış ağacın dalları biraz daha azaldı.

Okul zamanı geldi defter kitap ve kalem için ağaç gerekiyordu. Babanın elinde balta çocuğa baktı.

Çocuk " biliyorum baba her şey benim için dedi"

Okula başladı öğretmen sıra lazım dedi çocuk babasına koştu, babası baltaya.

Çocuk okuma yazma öğrendikçe baba kitap için ağaç kesti.

Baba gazete okumak için anne o gazeteyi pilavın üstüne buhar emsin diye koymak için kâğıt gerekti, baba ağacı kesti.

Çocuk büyüdü evlenmek istedi. Evi için ağaç gerekti baba kesti. Masa sandalye için ağaç gerekti kesti

Ağaçtan sadece geriye bir kök kaldı

Oğlan evlendi, kızı oldu kız büyüdü Kız bahçede ki ağacın köküne bakarak sordu

“Baba sen kaz dağlarında ki ağaç kesen firmada çalışıyorsun dimi” dedi.

Genç baba "evet kızım. İnan her şey senin için" dedi.

Adamın babası elinde sigara, oğluyla gurur duyuyordu.

İyice yaşlanmış anne ise sadece kökü kalmış ağaca bakarak

"her şey o ilk kazmayı vurmak la başladı"dedi.

Kaz dağları maden arama işi değildir. Doğa sevgisiz büyüyen insanların çocuklarına söylediği yalanların sonucudur.

Turgay Boztaş

bottom of page