Görünmeyen Mücadele: Kadın Girişimcinin İç Yolculuğu

Kadın girişimci olmak, bir iş kurmak değil sadece.

Ailenle, toplumla, çevrenle mücadele etmektir bir bakıma.

Aynı anda hem çalışıp hem de yaptığın işi anlatmaya, hem üretip hem açıklamaya, hem başardığını ispat etmeye çalışmak demektir.

Bir de yetmezmiş gibi, bir erkek tarafından destek almadığını da ispatlamak zorundasındır.

Çünkü çoğu zaman seni iş sahibi olarak değil, “bir şeylerle uğraşan, hobi peşinde koşan biri” olarak görürler.

Düşünsene, sen geceden sabaha kadar dikim yapar, el işlerine yetişmeye çalışırsın...

Ama sabah biri gelir ve "ne güzel hobi bulmuşsun" der.

Oysa sen ertesi sabah kaç ürün kargoya gidecek, hangisi kırılmadan ulaşacak, hangisi zamanında yetişecek diye hesap yaparsın.

Kafanda 50 iş, elinde koli bandı, aklında maliyet.

Ama onların gördüğü: pembe kutuda şirin bir ürün.Senin yaşadığın: paketleme krizi, iade riski, sabaha karşı etiket basmak…

Bir de üzerine “fiyat çok pahalı” yorumu geldi mi, oh tamam.

Bir erkek “ben iş kurdum” dediğinde kimse çıkıp “eşin ne diyor?” diye sormaz.Ama sen kadınsan, ya destek almışsındır ya da “ev işlerine nasıl yetişiyorsun?” sorusu hazır bekliyordur.

Oysa sen;

Kendi paranla reklam veriyorsun.

Kendi paranla ürün geliştiriyorsun.

Kendi zamanınla site kuruyorsun, içerik yazıyorsun.

Ama hâlâ “senin arkan kim?” diye soruluyor.

Sanki gölgede görünmeyen bir adam olmadan bu işler yürüyemezmiş gibi.

En kötüsü de şu:

Başarırsan “şansı yaver gitti” derler.

Başaramazsan “zaten olacağı buydu.”

Ama sen yine de yaparsın.

Çünkü bu sadece bir iş değil artık.

Bu, kendine inat, çevrene inat, sana inanmayan o sisteme inat yürüdüğün bir yol.

Kadın girişimcinin yolculuğu tabela açmakla başlamaz.

Ciddiye alınmakla başlar.Ve o en geç kazanılan şeydir.

Kadın girişimciysen önce bunlara göğüs germen gerekir.

Toplumsal beklentilere boyun eğmemeyi öğrenmen gerekir.

Ve en büyük direnç, çoğu zaman dışarıdan değil, bizzat en yakından....

ailenden gelir.

Ama sen dirayetli ol.

Sen işini yap, üretimini yap, müşterini memnun et.

Kimsenin seni onaylamasına, aferin demesine gerek yok.Zaten

kimse sormayacak kaç gece uykusuz kaldın, kaç kere vazgeçip tekrar başladın diye.

Kadın girişimci olmak kolay değil.

Ama daha zoru şu:

Kadın girişimciyi kabullenecek bir toplum bulmak.

İşte o yüzden…

işimiz zor.

Ama zaten biz kolay olanı siz hiç seçmediniz değil mi?

Turgay Boztaş