top of page

Kurumsal Zehirlenme (Zehirli İletişim)

  • Yazarın fotoğrafı: Turgay Boztaş
    Turgay Boztaş
  • 4 Haz 2021
  • 2 dakikada okunur


ree

Yıllardır aynı yerde çalışıyor istediğini bulamamaya başlayınca,

kariyer şansını başka firmada devam ettirmeye karar verip, İlanları inceleyerek en ideal işi bulmak için zaman ve emek harcıyorsun.


Nihayet yeni işyeri, yani hayaller, yeni umutlar kapını çalıyor ve işe başlıyorsun


İşyerlerini genelde internetten araştırıyor etrafta tanıdık varsa sorduruyoruz, gözümüze batan bir konu yok ise başlıyoruz.


İlk gün çok güzel geçiyor genelde sonra ki günlerde işler yavaş yavaş tersine dönüyor.


Eve geliyorsun üzerini değiştirip, yemeğini yedikten sonra kara düşünceler sarıyor etrafını.

Annen, baban ya da eşin ne olduğunu sorduğunda. Başlıyorsun anlatmaya


Devamlı eleman değiştiriyorlarmış

Maaşları geç veriyorlarmış

Eski işin daha iyiymiş

Orası bırakıp buraya gelinir miymiş

Patron tam bir psikopatmış önüne gelene kızıyormuş

Adalet yok muş

Herkes torpille bir yere geliyormuş

Yalaka olmazsan sevilmiyormuşsun

Güzel değilsen yükselmeyi unutmalıymışsın gibi cümleler dökülüyor ağzından.

Derdini anlattığın kişiler, seninle beraber çöküyor seninle beraber dertleniyor. Biride demiyor ki “bunları sana kim söylüyor”


Size ben söyleyeyim


Kurumsal zehirlenmeye tabi olmuş kişiler. Bu kişiler başkalarının iş hayatları ile oynayabilecek kadar duygusuz ve kendileri hayatlarına yol veremeyecek kadar çaresiz kişilerdir.


Yeni bir işe başlamış insanı demotive ederek, onu korumaya çalışır görünse de aslında işi bırakmasına yol açabilir. Belki de uzun yıllar çalıştığı firmayı bırakıp yeni umutlarla buraya gelen kişiyi, işten soğutarak ayrılmasına ve daha zor günler geçirmesine sebep olur.


Yani sonuçta zehriyle yeni kişilerin solmasına neden olur.


Bu kişiler genelde Hayatları demotive den başka bir şey olmayan, sözde hak arayan, nedense hep ezilen, işi hiç bırakmaya niyeti olmayan ama nedense her an bırakacakmış gibi konuşup patronuna “ekmeğimizin peşindeyiz” klişe cümlesini kuranlardır.


Bu tarife benzer biri ile çalışıyordum ikide bir bana, ortada konu yokken ”beğenmiyorlarsa çıkarabilirler, işi bırakabilirim, bana iş mi yok” diye kibar ama alttan alta gider yaparak konuşuyordu.


Her yeni girene burada çalışılmaz burada gelecek yok diyordu.


Devamlı demotive konuşmalar yapan bu arkadaşımızla, Sonunda ve uzun sabrımızın sonunda yolları ayırmaya karar verdik. İlk cümlesi şuydu. “Ben şimdi ne yapacağım, nasıl iş bulacağım bir şans daha verin olmuştu”


Kişilerin işe ve paraya ihtiyacı olabilir bunda sorun yok. Hatta beğenmediği işte çalışmak zorunda olabilirler de ama firmasını sevmediğini her fırsatta belli etmek doğru değildir.


Yeni İşe girmiş bir insanı bu ve benzeri cümlelerle işten soğutmak hiç doğru değil.


Bu kişilere söylemeniz gereken 2 ayrı cümle olabilir


Birincisi, “peki sen neden hala çalışıyorsun”

İkincisi ise “işe yeni girmiş birine bunları anlatmak, nasıl bir vicdansızlıktır.”


Birçok şirketin bünyesinde vardır bu ve benzeri zehirlemeyi seven insanlar. Tabi sadece olumsuz sözler söylemez tavır ve hareketlerinde bile isteksizlik vardır.


Hayatları olumsuzluk üzerine kurulu, başarılarından ziyade başarısızlıklarına bahane uyduranlardır . “Bu ay birinci olamadım” demezler “bu ay birinci hakkımı yedi” derler.



Yeni işe alımlarda kişilere oryantasyon verilecekse bu kişilerden uzak tutmak gerekir.

Burada ince nüans şudur,

Kişinin anlattığı şeylerin doğru olup olmaması önemli değil, bu şartlarda neden çalıştığı ve neden bunları yeni başlayana anlatıyorlar da üst yönetime anlatamıyorlar, işte bunları araştırmak lazım.


Bu kişilerin çoğu, yeni işe girenleri kendilerine aslında tehdit görüyor ve olası durumda onların tercih edileceğini düşünüyorlar. Yarattıkları karamsarlık havasında, yeni girenleri vaz geçirterek kendi koruma alanlarına sahip çıkıyorlar.

Aslında amaçları yeni gelenleri korumak değil kendi alanlarını korumak.


Bu ve benzeri kişilerin şirket bünyenizde olması durumunda ilk yapmanız gereken konu, bu kişilerin şikayetlerini dinlemek, haklı olduğu konularda çözümler üretmek. Eğer motivasyonlarını arttıramıyor ve kurum içinde zehirlenmeye sebep veriyorsa yolları ayırmak, birçok riskten daha iyidir.



“Toksik iletişim, çalışanların güvenini, saygısını, iş birliğini, performansını öldüren kurumsal bir kanserdir” (Wilson 2006).


Turgay Boztaş


Comments


bottom of page